Ak Parti’nin arkasındaki gücü açıklıyorum
Hakkı ARSLAN
Bu hafta yenilgiyi sindirme haftası. Sindiremeyenler yine Aziz Nesin’e rahmet okumaya, bidon kafalarını ellerinin arasına alıp düşünmeden göbeklerini kaşımaya devam ediyorlar. Böyleleri zaten hayatta kazanamaz. Yenilgiyi kabullenemeyen yenmeyi nasıl öğrenecek. Yenildiğini bile kabullenmeden, erken seçim isteyenlere zaten söylenecek birşey yok.
Bir haftalığına da olsa demokrasinin acı ilacınının tadabilenler de var. Bir haftalığına demokrat kalabiliyorlar sadece, ama olsun.
Nerde hata yaptık diye kendilerine sorma mertliğini gösterebiliyorlar.
Bravo. Yenilgiyi kabullenebilmek de marifet.
Bir haftadır şunu soruyorlar: Üst üste 7 seçimden zaferle çıkan Tayyip Erdoğan’ın sırrı ne? Ne gazeteciler, ne kırk yıllık siyasetçiler ne de koca koca profesörler cevap bulamamış. Ben cevabı biraz sonra vereceğim. Artık bu büyük kıyağımı da unutmazlar inşallah.
Seçim gününe kadar yalanın iftiranın bini bir para, attıkları çamur yüzlerine gözlerine bulaşmış, bu kadar çamurun arasında gerçeği göremiyorlar tabi.
22 Temmuz 2007 seçimlerinden sonraki ilk hafta da böyle sorular sormuşlardı. Cevabı da kendileri veriyor aslında ama, cevap içindeki gizli şifreyi bir türlü çözemiyorlar.
Birçok gazete ve internet sayfası aynı başlığı atmıştı o günlerde: "Erdoğan’ın zaferinin arkasındaki 10 icraat."
Bu haftanın en çok sorulan soruları şunlar: "Tayyip Erdoğan’ın sırrı ne? Tayyip oy mıknatısı mı? Tayyip’i yenmek imkânsız mı? Tayyip’in sırrı ne?
"Türkiye Malezya olur mu?", "Mahalle baskısı" denen temcid pilavı kaç kere ısıtılabilir?" gibi sorulara cevap bulsalar, yukardaki soruları da cevaplayabilirler aslında.
Kendi uydurdukları paranoyalar yüzünden gözlerinin önündeki icraatları görmüyorlar. Görmezden geliyorlar demiyorum, göremiyorlar. Gerçekten kör olmuşlar. Sade vatandaşın görebildiğini kelli felli, uzman, entel geçinen kitle göremiyor.
Göremeyenler için kalıcı çözümü açıklıyorum. Ne gözlük, ne lens, kalıcı çözüm:
Geçenlerde bir tanıdığım ne dedi biliyor musunuz, "Hayatımda oturup bir siyasi parti için dua etmişliğim yoktur, geçen gittim Eyüp Sultan’da Ak Parti için dua ettim."
Anadolu insanının zaten en büyük çözümüdür "dua", her konuda. Sanıyormusunuz ki siyaset için de dua etmesin. Evet, Ak Parti çok dua alıyor.
Mert insan dediğin, Anadolu evlâdı dediğin, aziz Türk Milleti dediğin iyilik görünce karşılıksız bırakmaz. Elinden hiçbirşey gelmiyorsa dua eder.
Aziz Türk Milleti de üzerine düşeni böyle yapıyor, vefa borcunu böyle ödüyor işte: Dua ederek.
Geçenlerde Ak Parti Antalya Milletvekili Sadık Badak’la konuştum, o da aynı şeyi söyledi: "Türkiye’nin her tarafından telefonlar alıyoruz, dua eden edene, bu destek bize yeter" dedi.
Artık Başbakan’ın aldığı duayı siz düşünün. Hele bu Ramazan’da edilen duaların sayısını bir Allah bilir. Binlercesine ben şahit oldum.
Şu memlekette CHP ne kadar beddua almışsa Ak Parti de ondan daha fazla hayır duası almıştır. CHP’nin Ak Parti’yi sollaması için, önce bedduların izini silmesi lâzım. İcraat, hizmet ondan sonra gelir. Önce alınmış bedduaları telâfi etsinler, sonra belki hayır duası alabilirler.
Şu memlekette işsizlik maaşı diye birşey var mıydı 8 sene öncesine kadar? Tam 2 milyon 300 bin kişi işsizlik maaşı almış. Peki siz özürlü maaşı, özürlüye bakan maaşı diye birşey duydunuz mu Türkiye’de daha önce?
Peki, asgari ücret 8 sene içinde 5 katına çıkarken, un, şeker, yağ, makarna gibi temel gıdaların fiyatının neredeyse aynı kalması gariban duası almak için yetmez mi?
Dağıtılan her kömürün yandaşlara gittiğini mi zannediyorsunuz? 6.500 kilometre duble yol ile birlikte trafik kazalarının %85 azalması hayır duasını haketmiyor mu sizce?
17 kat artan hayvancılık desteği, 14 kat artan kooperatif desteği, 16 kat artan tarımsal kredi desteği Ak Parti’ye dua getirmez mi zannediyorsunuz?
Sadece 2009’da 5 milyon kişi uçağa ilk defa binmiş. Bu sizce sıradan bir başarı mı? Bir Allah razı olsun diyen çıkmaz mı?
Çıkar, çıkıyor merak etmeyin. Hattâ, sadece Türkiye’den değil dünyanın dört bir tarafından dua almayı başarıyor Tayyip Bey. Tebrik ederim.
Sadece "One Minute" (bir dakika) bile "One billion" (1 milyar) dua almıştır.
Bir siyasetçi olarak değil ama bir müslüman olarak gıpta etmemek mümkün değil. Kim istemez bu kadar çok dua almayı?
Yalnız içimizdeki "nasipsizler" istemez. Allah onlara bu şerefli Türk Milleti’nden dua almayı nasib etmiyor.
Hayır duası almayı beceremiyorsunuz, bari hayır duası etmeyi bilin yahu. Bi "Allah razı olsun" demek bu kadar mı zor?
Ben şifreyi verdim, isteyen kullanır. İstemeyenler ise geçirecekleri yeni travmalar için psikologlardan şimdiden randevu alsınlar, Temmuz 2011 tarihine.
Bundan sonra da sorup durmasınlar "Ak Parti’nin arkasında hangi güç var?" diye.Ordu var ordu, "Dua Ordusu." Üst üste 7 seçim darbesi nasıl yapılıyor sanıyorsunuz?