19.01.2008 Salı Genel Kurul 01.30 Gece
Sayın Başkan
Değerli Milletvekilleri
Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü ile Tahsili Hakkında Kanun Tasarısının 5. Maddesi üzerinde Partimizin görüşlerini dile getirmek için söz almış bulunuyorum. Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
5. Madde 2 fıkra içermektedir. 1. Fıkrada 18.02.1963 tarih ve 197 Sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununda 02.01.2004 tarih ve 25334 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5035 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca Ocak 2004 tarihinden 31.12.2007 tarihine kadar ilaveten tahakkuk ettirilen tarhiyatlardan görüşülmekte olan maddede belirtilen şartlar yerine getirildiği takdirde vazgeçilmesi öngörülmektedir. Bu hakkaniyete uygun bir uygulama olacaktır. Şöyle ki;
02.01.2004 Tarih ve 25334 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5035 Sayılı Kanunun 23. maddesi ile 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 5 ve 6’ncı maddelerinde yer alan tarifeler değiştirilmiştir. Bilinen ifadesiyle yük taşıyan araçlarda vergilendirme istiap hacminden Toplam ağırlığa ve otomobillerde vergilendirme ağırlıktan motor silindir hacmine değiştirilmiştir. ( II ) sayılı tarife de yer alan kamyonet, kamyon, çekici ve benzeri araçlara ilişkin yeni tarifenin uygulanmasına 01.01.2005 tarihinden itibaren başlanılması nedeniyle, 01.01.2004 tarihinden itibaren belirlenen yeni tarifelere göre motorlu taşıtlar vergisi tahakkukları yapılmış olan araçlar için ilave tahakkuklar doğmuştur.
Bununla birlikte Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununda yer alan ( I ), ( II ), ( III ) ve ( IV ) sayılı tarifelerde 5035 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik neticesinde;
• Bazı taşıtların vergilendirilmesine etki eden model yılı, cinsi, motor silindir hacmi, azami toplam ağırlığı, beygir gücü, azami kalkış ağırlığı gibi bilgilerin vergi dairesi kayıtlarında olmaması veya yanlış olması,
• Bazı taşıtların Motorlu Taşıt Vergisinde yapılan tanımlara göre belirlenen cinsi üzerinden motorlu taşıtlar vergisine tabi tutulmaları gerekirken tescil belgesinde yazılı olan ancak Motorlu Taşıtlar Vergisindeki tanımlara uygun olmayan cins üzerinden motorlu taşıtlar vergisine tabi tutulması gibi nedenlerle söz konusu taşıtlar için motorlu taşıtlar vergileri eksik tahakkuk ettirilmiştir.
Benzer türdeki hataların düzeltilmesi için gerek Gelir İdaresi Başkanlığının, yazıları ile ilgili taşra teşkilatlarının bilgilendirilmesi, gerekse bazı taşra teşkilatlarının hatanın farkına vararak yapmış oldukları düzeltmeler neticesinde eksik yapılan veya hiç yapılmayan tahakkuklar için geçmişe dönük olarak ilave ve yeni tahakkuklar yapılarak mükelleflerden gecikme zammı ile birlikte talep ve takip edilmiştir.
Öte yandan Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının ( a ) bendinde, Genel Bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, İl özel idareleri, belediyeler, köy tüzel kişilikleri, tarafından iktisap edilerek bu daire ve idareler adına kayıt ve tescil edilen taşıtların, motorlu taşıtlar vergisinden istisna bulunduğu hükmü yer almaktadır.
Ancak Gelir İdaresi Başkanlığının bazı taşra teşkilatları tarafından, kuruluşları Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 4’üncü madde hükmünde belirtilen kurum ve kuruluşlardan farklı kanunlarla belirlenen ayrı tüzel kişiliğe sahip kurumlar adına kayıt ve tescilli olan taşıtları da motorlu taşıtlar vergisinden istisna edilmiştir.
Tüm bu İşlemler için yapılan düzeltmeler neticesinde Türkiye genelinde yaklaşık 50.000 mükellef için geçmişe dönük olarak gecikme zammı hesaplanmıştır.
Belirtilen uygulamalardan etkilenen mükellefler, hatanın kendilerinden kaynaklanmadığını belirterek hesaplanan gecikme zamlarının iptali için, Gelir İdaresi Başkanlığına başvuruda bulunmakta veya ilgili yargı mercilerinde dava konusu yapmaktadırlar.
Böylece gerek mükellefler gerekse idare, aşırı kırtasiyeciliğe, zaman ve işgücü kaybına, yargı masraflarına maruz kalmaktadır.
Görüşülmekte olan 5 ‘inci maddenin birinci fıkrasıyla;
• Motorlu Taşıtlar Vergisi mükelleflerinin yapılan tahakkukları dava konusu yapmamaları,
• Dava konusu yapmış iseler açılan davalardan vazgeçmeleri,
• ve Motorlu Taşıtlar Vergi asıllarını 30.06.2008 tarihine kadar ödemeleri şartıyla;
• 5035 sayılı Kanun uygulamasına başlanılan 01.01.2004 ile 31.12.2007 tarihleri arasındaki dönemlerde taşıtların vergilendirmeye esas unsurları ile cins bilgilerinin hatalı belirlenmesine bağlı olarak geçmişe dönük yapılan ilave tahakkuklar,
• Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun istisna ve muafiyet hükümlerinin hatalı uygulanmasının düzeltilmesi neticesinde 01.01.2004–31.12.2007 tarihleri arasındaki dönemlere ilişkin yapılan ilave veya yeni tahakkuklar için hesaplanan gecikme zamlarının tahsilinden vazgeçilmektedir.
Ayrıca sayılan nedenlerden dolayı tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergisini gecikme zammı ile birlikte ödeyen mükellefler yapmış oldukları ödemeler ret ve iade edilecektir. Böylece uzun zamandır Gelir İdaresi ile Motorlu taşıt mükellefleri arasında doğmuş ihtilaflar sonuçlandırılarak, vatandaşlarımız ile kamu arasındaki problem giderilmiş olacaktır.
Sayın Başkan
Değerli Milletvekilleri
Görüşmekte olduğumuz 5. Maddenin 2. Fıkrası ise 21.02.2001 tarihli ve 4629 sayılı Bazı Fonların Tasfiyesi Hakkında Kanun ile kaldırılan Spor Federasyonları fonuna ödenmesi gerektiği halde Spor Kulüpleri tarafından ödenmeyen tutarların tahsilinden vazgeçilmesiyle ilgilidir.
• 21/2/2001 tarihli ve 4629 sayılı Bazı Fonların Tasfiyesi Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin (k) bendi ile; 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 15 inci ve 16 ncı maddesinde yer alan "federasyonlar fonu" yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak bu Kanunun Geçici 1 inci maddesi uyarınca federasyonlar fonuna ait gelirlerin tahsili devam etmektedir.
• Yapılan düzenleme ile bu yasanın yürürlüğe girdiği tarihe kadar ödenmemiş fonların tahsilinden vazgeçilmektedir. Fonun gelirlerinin büyük bir kısmı futbol kulüplerden tahsil edilmektedir. Bu düzenlemeyle klüplere mali yönden destek verilmiş olacaktır. 3289 sayılı Kanunun 25 inci maddesinde Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün, kulüplerin amatör faaliyetleri için ayni ve nakdi yardımda bulunabileceği düzenlemesine yer verilmiş olup, bir taraftan sporun gelişmesi için kulüplere yardım edileceği düzenlemesi yapılırken diğer taraftan kulüplerin gelirlerinden pay alınması çelişki yaratmaktadır. Düzenlemeyle bu çelişki de giderilmiş olmaktadır.
Değerli Milletvekili Arkadaşlarım,
Spor günümüzde geniş kitleleri etkileyen, uluslararası ilişkileri geliştirerek dünya barışına katkıda bulunan evrensel bir faaliyet alanıdır. Dünya genelinde ve ülkemizde hızlı bir gelişim süreci yaşanmaktadır. İnsan haklarına verilen değerle birlikte sanat ve spor bugün toplumların aynası olarak kabul edilmektedir. Bedenen ve ruhen iyi yetişmiş genç bir nüfus ülkemizin her alanda rekabet gücünü artıracak en önemli unsurlar arasında değerlendirilmektedir.
Dünya genelinde ve Ülkemizde her alanda yaşanan hızlı değişim süreci, spor faaliyetlerinde de yaşanmaktadır. Hızla değişen ve gelişen toplumumuzda gençlik ve spora ilişkin hizmet ve beklentiler her geçen gün daha da yoğunlaşarak artmaktadır.
Anayasamız ile sporun kitlelere yayılmasını teşvik etmek ve başarılı sporcuyu korumak Devlete görev olarak verilmiştir.
Anayasamızın 59 uncu maddesinde “Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder. Devlet başarılı sporcuyu korur.” Denilmektedir.
Yine, Gençliğin Korunması başlıklı 58 inci maddesinde ise “Devlet, istiklal ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müspet ilmin ışığında, Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda ve Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişmeleri ve gelişmelerini sağlayıcı tedbirler alır.
Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır.”
Hükümleri yer almaktadır.
Sporda son yıllarda büyük başarılar elde edilerek, Ülke tanıtımına önemli katkılar sağlanmıştır. Ağır vergi yükü altındaki spor kulüplerimizin içinde bulunduğu mali imkânsızlıklar onları uluslar arası rekabette de zayıf düşürmektedir. Rekabet ortamının yaratılabilmesi için Anayasanın 58 ve 59 uncu maddeleri kapsamında sporun her yönüyle desteklenmesi gerekmektedir.
Görüşmekte olduğumuz kanunun 5.maddesinin 2. fıkrasıyla Anadolu Kentlerinde maddi zorluklar içinde faaliyetlerini sürdürme çabasındaki Spor Kulüplerimize maddi bir ferahlık sağlanacağına ve bu sebeple desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz.
Bu görüşlerle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.