2009 MALİ YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE
KANUNU TASARISI İLE 2007 MALİ YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİNHESAP KANUNU
TASARISI’NIN PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU GÖRÜŞME
TUTANAKLARI
17.11.2008
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 15.38
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü
Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü
SADIK BADAK (Antalya) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, Değerli Bakanımız, Plan Bütçe Komisyonunun saygıdeğer üyeleri, Kültür Turizm Bakanlığının değerli bürokratları, sayın basın mensupları; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle detaylı açıklamaları için, sunumu için Sayın Bakanımıza teşekkür ederim.
Bu geçtiğimiz yıl pek çok ilklerle karşılaştık müze kartla karşılaştık –yine ifade etti Sayın Bakan- uzun yıllar çözülmeyen sektörün kangreni hâline gelmiş telif hakları konusu halledildi. Frankfurt Kitap Fuarı çok belirgin bir şekilde ortaya çıktı. Destinasyon tanıtımına geçtiniz. Yaptığınız yüzlerce hem kültür alanındaki hem turizm alanındaki faaliyetlerin içerisinde öne çıkan hemen bir anda sayıverdiğimiz bu hususlar, bu çalışmalar dolayısıyla öncelikle teşekkür etmek isterim.
Başlıca iki temel hususa değinmek istiyorum, dikkate sunmak istiyorum: Birisi, turizm konseyi diye bahsedilen çeşitli ülkelerde başka başka isimler verilen kamu özel sektör iş birliğinin gerçekleştirilmesi. Bu konuda sizin çok olumlu düşünceler ve çalışmalar içerisinde olduğunuzu biliyorum. Fakat burada konunun tarafları da var bir müzakere ortamında görüşülmesi anlamında buna kısaca temas etmek istiyorum. Ülkemiz turizmde çok önemli bir şey başardı, bugün 7 uçak şirketi, yaklaşık 4.500 acente ve 3 bin konaklama tesisine sahibiz. Bu tabii, öncelikle Kültür Turizm Bakanlığının geniş birikimi ve halkın müteşebbislerin çabasıyla meydana geldi ve dünyada ciddi bir yeri var bugün Türk turizm sektörünün. Yine beş altı yıldır sürdürülen çabalarla gelen turist sayısı 12-13 milyondan 25 milyona erişti. Bakanlığınızın 1 Martta yaptığı arama konferansıyla ciddi bir hedef koydunuz, doğru bir hedef koyuldu. 2023 yılında cumhuriyetimizin 100’üncü kuruluş yıl dönümünde 50 milyon turist, 50 milyar dolar turizm geliri, böyle bir ciddi ve doğru bir hedef koydunuz. Tabii, 13 milyondan 25 milyona çıkmak kolay değildi ama bu rekabet şartlarında 25 milyondan 50 milyona çıkmak daha da zor. Burada belki yeni mekanizmalara ihtiyaç var. Şu anda Kültür Turizm Bakanlığı elindeki imkânlarla 100-150 milyon dolar, yan gelirlerle beraber, bir tanıtım faaliyeti yapıyor fakat bu 4.500 acente 3 bin konaklama tesisinin içinde olacağı bir kamu özel sektör iş birliğiyle meydana getirilecek yeni bir mekanizma, yeni bir güç kanaatimce milyar dolar mertebesinde bir tanıtım bütçesi sağlayabilecektir. Orada somut bir öneri olarak özellikle konaklama işletmelerinin bir önceki yıl cirolarının belli bir nispetini, belli bir oranı, bu, beş yıldızlı otellerde yüzde 5, dört yıldızlı otellerde yüzde 4 gibi, yüzde 1’e doğru inen oranlarda tanıtım ve pazarlama bütçesi olarak beyan etmesi, bunun bir kısmını havuza koyması, havuzda kamu özel sektör iş birliğinin meydana getireceği otorite tarafından kullanılması, bir kısmını da kendisinin kullanması şeklinde mümkün olabilir. Bunun dünyadaki örnekleri var. Bunu şu açıdan özellikle altını çizerek ifade etmek istiyorum. Zaman zaman bazen acenteler, bazen otel sahipleri, ciddi yatırımcılar kendilerinin tanıtım ve pazarlama programlarını yapmakta olduklarını, ciddi harcamalar yapmakta olduklarını söylüyorlar. Bunlardan bir kısmına ben şahsen şahidim, bildiğim bazı gruplar var yılda 10 milyon dolara varan tanıtım harcamaları yapıyorlar tek başına. Buna karşılık birkaç broşür bastırıp bazı fuarlara gidip oralarda broşür dağıtıp mütevazi çalışmalar yapan çok ciddi turizm işletmeleri de var. Burada bir haksızlık olduğu ifade ediliyor. Çalışıp hem devletin yarattığı portföyden hem diğer tanıtım yapan kişilerin, firmaların yarattığı portföyden pazarlama yapmayanların da istifade ettiği yönünde. Dolayısıyla, hakkaniyetli bir organizasyon kurmak hem Bakanlığın hedeflerini, ülkemizin hedeflerini gerçekleştirmek bakımından hem hakkaniyeti sağlama bakımından doğru olacaktır kanaatindeyim. Bakanlığınızda bu konuda çok ciddi bir bilgi birikimi var, bu konuda makalesi olan, doktora çalışması olan arkadaşlar olduğunu biliyorum, sizin bu konuda adımlar attığınızı biliyorum. Bu dönemin aynı zamanda diğer çalışmalarla beraber böyle bir yeni yapılanmanın oluştuğu dönem, 60’ıncı Hükümet olarak böyle bir dönem olmasını doğrusu beklemekteyiz. 59’uncu Hükümet turizm sektörüne bir stratejik plan kazandırdı, 60’ıncı Hükümet de buna bir yeni mekanizma, bir güçlü mekanizma kazandırır diye ümit etmekteyim.
Efendim, ikinci üzerinde durmak istediğim, dikkatinize sunmak istediğimi husus, festivallerle ilgili. Festivallerin standarda kavuşturulmasıyla ilgili daha doğrusu. Efendim, sizin sunumunuzda da var 7 film festivaline 12 milyon 162 bin yeni Türk lirası Kültür Turizm Bakanlığı bütçesinden vermiş bulunuyorsunuz. Ben Antalya Film Festivalinden biliyorum Bakanlıktan aldıkları bütçenin en az 2 katı bu belediyelerin kendi başka kaynaklardan elde ettikleri bütçeler var. Ne kadar doğrudur bilmiyorum, bir araştırma yaptırdım bizim ülkemizde 2007 yılında 1.328 festival yapılmış. 1328 festival, Adana’da 11, Adıyaman’da 3, Afyonkarahisar’da 30, sıralanıyor. Bunların mütevazi bir rakamla her birine 200 bin yeni Türk lirası harcanmış olsa 266 milyon yeni Türk lirası gibi yılda bir para harcanıyor, on yılda 2,7 milyar YTL eder. On yılda 2,7 milyar YTL’ye biz yirmi tane tam teşekküllü üniversite kurabiliriz. Festivaller tabii ki yapılmalı ama harcanan rakamın önemini ifade etmek için bu benzetmeyi, bu mukayeseyi yaptım. Bu festivallerden bazıları tabii ki hedefine ulaşıyor, İstanbul’da düzenlenen bazı festivaller, işte Adana, Bursa, Antalya film festivalleri ama pek çoğunun özellikle küçük belediyelerin yaptığı festivaller 200-300 bin YTL harcadıkları hâlde hiç amacına ulaşmadığı kabul ediliyor. Benim önerim, bu festivallere uygun görülen bir kurumun bu konuda bilgi birikimi olan bir genel müdürlüğün a,b,c klasmanlarında standart getirmesi, standart oluşturması ve bu standartlarda belediyelerin, ilgili kurumların bu festivalleri düzenlemesi. Böylece harcanan paranın amacına ulaşacağına ve belki daha uygun maliyetlerle bunların gerçekleştirilebileceği kanaatindeyim.
Bununla beraber bir hususu daha dikkate sunmak istiyorum. Festivallerin amacı sosyal organizasyonlar, halkın katılımı, halkın eğitimiyle beraber bir de düzenlendiği bölgeye ticari hareketlilik getirmek. Özellikle bu sebeple Batı ülkelerinde, batıdaki turizm kentlerinde düşük sezonda festivaller yapılmaya çaba sarf ediliyor. Bizim kıyılarımızın rakibi olan Fransa kıyılarında mesela kış aylarında ocak, şubat aylarında çok güçlü festivaller olduğunu biliyoruz ama ben bizim şehrimizden biliyorum, Fethiye’den Hatay’a kadar özellikle temmuz, ağustos aylarında yapıyorlar festivalleri. Bakanlığımız bu standartlarla beraber yüksek sezon dışında altı, yedi, sekiz, dokuzuncu ayların dışında bu festivallerin yapılması gibi bir zorunluluk getirirse dördüncü, beşinci aylarda ve onuncu, on birinci aylarda zorunluluk getirebilirse bunun aynı zamanda bölgenin hareketlenmesi, ticari katkı sağlamasında da rol oynayacağını düşünüyorum. Mesela, Antalya Film Festivali ekim ayında yapılır, bu ay bir piyano festivali var. Bu, bu anlamda şehre bir hareket sağlıyor.
Efendim, turizm tanıtımında yine turizmin çeşitlenmesinde Bakanlığın ciddi çalışmaları var. Birkaç gün evvel geçen hafta burada Orman Bakanlığının o çerçevede Millî Parklar Genel Müdürlüğünün bütçesi görüşüldü. Millî parklar çok önemli turizm destinasyonları hâline geldi, hele bunların bazıları çok güzel oldu. Bunun Bakanlığın tanıtım portföyü içerisine alınmasının, millî parkların, çok faydalı olacağı kanaatindeyim, bunu dikkate sunmak istiyorum.
Son olarak da hangi kurum ilgilidir henüz bilemiyoruz, Ulaştırma Bakanlığı mı, Telekomünikasyon Genel Müdürlüğü mü, Telif Hakları Genel Müdürlüğü mü? Bu İnternet üzerinden oynanan bir yıl, iki yıl, hatta dört yıl süreli oyunlar var. Bu oyunlardan ebeveynlerden bize zaman zaman çok şikâyetler geliyor bu oyunların çocukları müptela hâline getirdiği yönünde. Bu konuda nasıl bir araştırma yaptırılır, nasıl tedbir alınır bilemiyorum, bu konuyu dikkatinize sunmak isterim.
Bu vesileyle Bakanlık bütçesinin 2009 yılındaki faaliyetlere ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Saygılar sunarım.
BAŞKAN – Teşekkür ederiz.