2009 MALİ YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE
KANUNU TASARISI İLE 2007 MALİ YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİNHESAP KANUNU
TASARISI’NIN PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU GÖRÜŞME
TUTANAKLARI
20.11.2008
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı
Sermaye Piyasası Kurulu
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu
GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı
Hazine Müsteşarlığı
Yükseköğretim Kurulu
Üniversiteler
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
BAŞKAN : Sait AÇBA (Afyonkarahisar)
SADIK BADAK (Antalya) – Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, Sayın Başbakan Yardımcımız, Sayın Bakanım, değerli başkanlar, sayın müsteşarlar, değerli bürokratlar, Komisyonumuzun değerli üyeleri, sayın basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Detaylı sunumları için Sayın Başbakan Yardımcımıza ve Sayın Bakanımıza öncelikle teşekkür etmek istiyorum.
Tabii bugün görüşülmekte olan bakanlıklarımızın ve kurumların özelliği sebebiyle ve son aylardaki gündem sebebiyle ağırlıklı olarak kriz konuşuldu, ekonomik kriz konuşuldu. Burada muhalefet partisinin değerli sözcüleri ve değerli arkadaşlarımız hem çok soyut konulara, çok genel konulara hem çok detaylı, somut konulara da temas ettiler ama bazı sözcülerin görüşlerine saygı duymakla beraber katılamadığımı ifade etmek isterim. Kriz yönetiminin yapılmadığını âdeta geminin başıboş kaldığı gibi bir mizansen çizmeye çalıştılar. Bu, hiçbir şekilde isabetli değil. Tabii bu eleştirilerini yaparken hep bardağın dolu tarafını veya hükûmetin gözetmek zorunda olduğu tarafları göz ardı ettiler.
1990 yılından itibaren ülkemizde 2004 yılına kadar hemen hemen ana altyapı meydana getirilmedi, altyapılar yapılmadı. Hükûmet bir yandan altyapıları yapmak zorunda, bir yandan enflasyonun yükselmesini kontrol etmek zorunda, yükselmemesini temin etmek zorunda. Avrupa Birliği ile yapılan görüşmeler çerçevesinde Avrupa Birliği normlarına uyabilmek, Avrupa Birliğinin mali standartlarına uyabilmenin mecburiyetleri içerisinde, bir yandan kamu açıkları, KİT açıkları bir yandan, sosyal güvenlik açıklarını kapatmak, ödemek zorunda, bir yandan yeni iş alanları yaratmak zorunda. Bu kadar çok hassas dengeler içerisinde beş altı yıldır başarıyla götürülen ekonomi yönetiminin bu krizde de ben son derece sakin, dikkatli bir şekilde adım atmakta olduğu kanaatindeyim.
Maliye, Hazine ve Planlama arasında çok yakın bir işbirliği var. Daha üst yönetimde sürekli yurt içinde ve yurt dışında seyahatlerde dünyanın doğu ve batı yakasını sürekli kontrol etmekteler. Karar çok süratli alınabiliyor. Dün alınmış olan kararın da ekonomimizi olumlu etkileyeceği kanaatindeyim. Yani Merkez Bankasının konjonktürü takip ederek faizleri indirmiş olmasının, belki buna bağlı olarak dövizin bir parça yükselmiş olmasının ülkemizde üretimi artıracağı kanaatindeyim.
Türkiye’nin kırk beş bin dünya ile yurt dışı pazarlarla rekabet eden firması var. Bu ülkenin bir zenginliği. Bunlar yurt dışı pazarlarında bugün yeni bir güç kazandılar. Ortalama 50 işçi çalıştırdıklarını düşünsek 2 milyon 500 bine yakın işçinin çalıştığı sektörler olumlu etkilendi. Tabii bundan olumsuz etkilenenler yok mu? Ekonomi, Türk ekonomisi artık derinleşmekte, bir yandan olumlu etkilenenler var, bir yandan olumsuz etkilenenler var. Konuşurken bardağın iki tarafını da gözetmek hakkaniyete uygun olur diye düşünüyorum.
Netice itibarıyla tabii ki kaynakları kıt bir ülkeyiz. Asıl kaynağımız daha çok çalışmak, daha çok üretmek, enerjimizi kendimizden sağlamak zorundayız.
Ben konuşmamda kalkınma ajanslarıyla ilgili bir hususa dikkat çekmek istiyorum ve bir kaynak göstermek istiyorum. Bu bir parasal kaynak değil, ondan daha da değerli bir kaynak. Son yıllarda ülkelerin en önemli kaynağı yetişmiş insan gücü, yetişmiş beyin gücü. Kalkınma ajansları bu yıl on kalkınma ajansımız kurulacak, 2009 ve 2010 yılında da 26 kalkınma ajansı tamamlanmış olacak. Ülkemiz için yeni bir yapılanma. Havzalar bunu ümitle bekliyorlar.
Zaman zaman Bölgesel Kalkınma ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü ile görüştüğümüz bir husus var, bunu size ifade etmek isterim ve desteğinizi bekliyorum. Kalkınma ajanslarının kurulları var; Kalkınma Kurulu, Yönetim Kurulu ve Sekreteryası, icrayı yürütecek.
Kalkınma Kurulu, bölgedeki, o havzadaki valiler, belediye başkanları ve meslek odaları, sivil toplum kuruluşlarının başkanlarından oluşuyor ve 100 kişiyi geçemiyor. Ben bu yapılanmanın gerekli fakat gelişme için yeterli olmadığı kanaatindeyim. Buna gönüllülük esasıyla kalkınma meclisleri kurulması, oluşturulmasını önermek istiyorum. Kalkınma meclislerinin insan kaynağının da o havzadan son yirmi yılda liselerden mezun olmuş, son yirmi yıl içerisinde üniversite sınavlarında ilk yüzde 2 ile yüzde 5 arasında bir başarıyla üniversiteye girmiş, üniversiteleri bitirip meslek hayatına atılmış hemşehrilerden oluşturulmasını öneriyorum.
Bu hemşehriler şu anda, bugün itibarıyla 35 – 38 yaş arasında vatandaşlarımız. Bunların pek çok yurt içinde veya yurt dışında kendi mesleklerinde yayılmış, dağılmış vaziyetteler ve ülkemizde eğitim sisteminin verdiği bir güzellikle bütün vatandaşlarımız, vatandaşlarımızın çok büyük bir kısmı kendi yöresi, kendi köyü, kendi evi, kendi havzası için bir şeyler yapabilmenin heyecanı, arzusu, beklentisi içindeler.
Kalkınma ajanslarının bu yapısı içerisinde yılda bir defa bu hemşehrilerden gönüllü olanları bu meslek sahiplerinin ve üniversitede şu anda okumakta olanlar dâhil, çünkü gençlerin başka bir bakış açısı var, başka bir platformu var, yılda bir defa kendi havzasında kalkınma ajansının organizasyonuyla, genel sekreterin organizasyonuyla toplanıp o bir yıllık görüşmeleri, bir yıllık çalışmaları müzakere etmesinde fayda olduğu kanaatindeyim.
Kalkınma ajansının görevleri arasında o havzanın aynı zamanda yurt içinde ve yurt dışında tanıtımı var. Bu tanıtımın ne şekilde yapılacağı belirtilmemiş, uygulama esnasında ortaya çıkacak. Bu şekilde oluşturulacak hemşehri meclislerinin o havzanın yurt içinde ve yurt dışında tanıtılmasında ve sürdürülebilir olarak uygulamalarının takip edilmesinde çok önemli bir güç vereceği kanaatindeyim ve yılda bir defa dünyadaki ekonomik, iktisadi trendlerin o havzaya taşınması, müzakere edilmesi ve raporlanması, bunun merkeze, Devlet Planlama Teşkilatına da ulaştırılmak suretiyle önemli bir insan kaynağı, önemli bir bilgi kaynağına çok düşük bir maliyetle erişilmiş olacağını düşünüyorum. Bunun aynı zamanda bu vatandaşlarımızda 26 havzada ortalama 1.000 kişilik meclisler oluşsa, 26 bin yetişmiş insanımızda bir memleket şuuru, memlekete hizmet etme şuuruyla bir zenginlik meydana getireceğini düşünüyorum.
Tabii ki 500-700-1.000 kişilik bir toplantıdan sonuç elde etmek kolay değil ama bunun sizler daha iyi biliyorsunuz metotları var. Arama konferansı, beyin fırtınası, sebep-sonuç analizi gibi metotları iyi bilen moderatörlerle bu iki günün değerlendirilmesinin sürdürülebilirlik açısından faydalı olacağı kanaatindeyim.
Yine kalkınma ajanslarıyla ilgili ifade etmek istediğim, dikkate sunmak istediğim bir husus ajansların görevleri arasına, yetki ve sorumlulukları arasına toprak ve su kullanımının planlanması hususunun yerleştirilmesi gerektiği kanaatindeyim, verilmesi gerektiği kanaatindeyim. Ülkemizde özellikle toprak kullanımının nüfusun artmaya başlamasından sonra medeni hukukumuz sebebiyle, toprakların parçalanması sebebiyle ekilebilir toprakların dahi son yıllarda, son yirmi yıldır ekilemediğini biliyoruz. Havzada hâlâ bizim en önemli zenginliğimiz topraklarımız ve sularımız. Bunun tabii ki Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından, Devlet Su İşleri ve Tarım Bakanlığının ilgili birimleri tarafından kullanımın planlanmakta olduğunu biliyoruz fakat yeterli olmadığını sonuçlardan görüyoruz. Kalkınma ajansları nitelikli personelle, nitelikli planlamacılarla yeni bir birim, yeni bir heyecan, her havzada toprak ve su kullanımının planlanmasının ve takibinin kalkınma ajanslarında olmasının zenginliğin elde edilmesi ve verimliliğin artırılması açısından önem taşıdığı kanaatindeyim.
Bu düşüncelerle bütçelerin hayırlı olmasını diliyorum, teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Badak’a.
SORU;
SADIK BADAK (Antalya) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Planlamayla ilgili biraz önce konuştuğum konuyla ilgili kalkınma meclislerinin 2009 yılında Batı Akdeniz Kalkınma Ajansının kurulmasının planladığı bilgimiz dâhilinde. Pilot olarak orada organize edilmesi düşünülebilir mi?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz.